7 Aralık 2011 Çarşamba

Deprem Halk İçin Öldürür

Bir Belediye Başkanı adayı düşünün. Mesela İstanbul’dan aday olsun. Şimdi bu aday çıkıp; “beni seçerseniz İstanbul’daki depreme dayanıklı olmayanları güçlendirme yapılmazsa yıkacağım, kaçak yapıları yıkacağım…” diyor. Sizce seçimi kazanır mı? Bu aday işi ciddiye alıp daha da ileri gitse bu yıkılacak binaları açıklasa ve işte bu binaları yıkacağım dese sizce seçimi açık ara farkla kazanır mı?
İsterseniz baba yiğit bir aday çıksın ve böyle bir yol denesin. Önce bu adayı alnından öper,  yürekten kutlarım. Sonra da derim ki, “Arkadaşım sen hangi memlekette yaşıyorsun? Aha buraya yazıyorum sen bu yıkılacak binalarda oturan bir kişiden bile oy alamazsın. Sen bırak kendin için siyaset yapmayı da Halk için yap siyaseti.”
Yakın zamanda bir Van depremi yaşadık ve yaşanan facia ortada. Sorumlu arandı durdu. Gölcük’teki gibi bir Veli Göçer de bulamadığımız için canımız epey sıkıldı.
Depremler bize ne anlatıyor?
Takdiri İlahi deyip ötesine geçemeyen bir toplumda yaşıyoruz. O zaman bu sözünde hakkını vereceksin.  Allahın mesajı ne bize?
Halen kaçak göçek evler yapıyor ve buralarda yaşamaya devam ediyorsak, bu anlayışa prim veren yapımızla siyasilere nasıl hareket etmeleri gerektiğini işaret ediyorsak, Tanrının takdiri de depremle gelen felaket olur.
Yığma bir yaşam kültürümüz var bunu bilelim. Kaçak yapılar yapıp bu yapıları yuvamız kabul ediyoruz. Bunun sorumlusu siyasiler demek de en basit yoldan sorundan sıyrılmak oluyor.
İstanbul’un taşı toprağı altın diye gelip kendimize uygun boş bir arazi buluyoruz. Sonra eş dost hemşerisi derken kuruyorlar memleketlerini. Yol yok, elektrik yok, su yok… Olsun varsın yaşam devam ediyor. Sonra yerel seçimler yaklaşır. Adaylar bakar ki azımsanmayacak sayıda seçmen barınıyor bu tarz yerlerde, verirler yol, su elektrik sözünü kaparlar oyu. Tersini yapan bir adaya oy çıkmaz çünkü oradan. Sonra verilen sözler tutulur yol da gelir, kaçak yapılarına af da…
İşte böyle kurulmuştur İstanbul. Şimdi büyük bir İstanbul depreminde taş taş üstünde kalmaz ise, sadece devlete yüklenmeyin. Kendinize dönün ve ”takdiri ilahi, biz böyle yaşamayı göze aldık, sonuçlarına katlanırız” deyiverin.
Bence böyle bir şey demeyin ve derhal değişin…    
                  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder